7 Aralık 2010 Salı

BİR ÇİÇEĞİ KOKLARKEN




Ver elini hayat
Ben geldim yeniden
Umut sokağına taşınıyorum.
Yakınında olsa gerek
Mutlu sokak da…

Bir çiçeği koklarken
Düştün aklıma yeniden
Sonbaharda da ısıtırmış güneşin
Şükürden başka
Bana ne gerek?

Yüzümü döndüm sana
Beni bekliyormuşsun
Sen her zaman
Vazgeçen sen değil
Benmişim…

Ama işte geldim,
Bir acı kahveni içip
Renklerinle bezeneceğim
Tondan tona döneceğim…
Ben seni yine seveceğim.

Müşerref ÖZDAŞ

9 Mart 2010 Salı

ÖFKEYLE KORKU KOL KOLA GEZER


Birçok değerimizi temel olarak aileden, sonra toplumdan, ilişkilerden ödünç almıyor muyuz? Öğretilmiş kişilik... melisin... malısın... Ne oluyor sonra? Kendimizle çatışıyoruz öncelikle. Kendimizin, aslında tam anlamıyla kendimiz olmadığını fark ediverince isyan ediyoruz. Ama bu isyanın nereye, kime yönlendirilebileceğini bile tam olarak bilemiyoruz. Çoğu kez de tekrar bir bumerang gibi kendimize dönüyor öfkelerimiz.

Kaybetmekten korkar öfkeleniriz.Ön yargılarımızın değişebilme veya değiştirilme ihtimali bizi korkutur, öfkeleniriz yine. Her şey yolundadır, yine de bir şeyler yaratır, yeni kuşkuları kurgular, yine korkar, öfkeleniriz. Ruhumuzun derinliklerine inmeye başlar, bulabileceklerimize, görebileceklerimize hazır olmadığımızı anlar, yine öfkeleniriz. İçimizdeki öfkeden korkarız. Bizi boğmasından korkarız. O bizi boğmadan biz onu boğabiliriz. Bizi her yönden kuşatmasına izin mi vermeliyiz? Yoksa biz mi onu kuşatmalıyız? Kararlılığımızla, doğru bakışımızla, sevgimizle, inancımızla...

Sevginin gücüne inanmalıyız. Ki o güç,nefreti de, kuşkuyu da, öfkeyi de, yok edebilecek güçtedir. Bu bizim gerçeğimizdir.Sevgimizin gerçeğidir.Gerçeklerimize şaşırabilir, beklentilerimizle yanılabiliriz. Gücümüzü fark edelim ve doğru kullanalım.Ve geçmişi doğru okuyup geleceğimizi doğru yazalım. Uyutalım geçmişi sonsuza dek. En güzel, sevdalı ninnilerimizle...

Öfke, korku, kuşku üç kardeş gibidir.Aç kardeşler. Sevgidir en temel gıdaları. Onu tükettikçe büyürler.Kıskanç kardeştirler üstelik. Kendi bardaklarını doldurup taşıran aç ve kıskanç kardeşler. Kuşku öfke doğurur. Öfke sizi boğmaya çalışır. Geçmiş en güzel hayallerinizi çalıp kaçmış olsa da, bodrum katınızda veya içinizdeki labirentlerde, ya da tavan arasına atılmış hüzün ve acıların arasında güzel anılar da saklanmıştır. Tozlarını alın ara sıra. Umut varsa hala yüreğinizin bir köşesinde,nefret,kuşku, öfke ve korku yavaş yavaş yorulmaya başlayıp uzaklaşacaktır sizden.Arka sokaklarda, çamurlu yollarda arayışlarını sürdürmeye , açlıklarını bastırmaya çalışacaklardır.
MÜŞERREF ÖZDAŞ

13 Şubat 2010 Cumartesi

Yaşam - Aşk - Tutku - Sevgili

Yaşam

Y aşam yüreği
A ğzinda,
Ş aşkın,
A şık
M utlu hissedebilmektir belki. Ve belki de çok daha öteleri...


Aşk

A şk ağır,
Ş iddetli,
K anamalı... bir hastalıktır. Tedavisi zordur. Sık mutasyon geçirir. Derinlerde bir yerde sinsice bekler durur. En savunmasız anınızda tekrar çıkar karşınıza. Ateşi yükseltir genellikle.


Tutku

T uhaftır yaşamak.
U nutulmaz kolay kolay yaşananlar.
T ek başına kalırsın kalabalıklarda da
K imseyi görmez gözün.
U slanmaz, yine düşersin sevdalara...



Sevgili

S en benim gerçeğim,
E n güzel mevsimim.
V er elini, bırakma beni,
G el, bekletme artık, gel.
İ çimi aydınlat
L eylak kokuları alayım kış ayında
İ smini sayıklayayım ateşli hastalıklarda...

Müşerref ÖZDAŞ


5 Ocak 2010 Salı

YÜREKTE BİR İMZADIR SEVDAN


Mutluluktan olsun tüm ağlamalar
Vedanın her türlüsü can yakar.
Ne yaparsan yap,
Acıtacaktır vedalar.
Vedasız gidişler de
Bir o kadar yaralar.
Yürekte bir imza gibi
Bir ömür taşınır sevdalar.
Her nefesinde güne yaydığın
İçinde bir nefes,
Dilinde duadır artık.
Yeniden değdiğinde o nefes o tene,
En onulmaz yaralar kapanır gider.
En dayanılmaz sızılar hafifler.
Kapalı bir zarftadır kalbinin gizemleri,
Bağışla,açacağım,okuyacağım seni.
Vedasız bir sevda yazsın bu defa,
Vedanın her türlüsü bilirsin, can yakar.
Mutluluktan olsun bu defa tüm ağlamalar.
                    Müşerref ÖZDAŞ